8. SINIFLAR

A. Kutucukta verilen sözcüklerin eş anlamlılarını kullanarak aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları doldurunuz.

• nihayet • yel • kaynak • deniz • rüya • sükûnet • teferruat

 

Ben maçın ...................... doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım.

Bu ....................... bu mucizeli gemi ile insanı nerelere götürmez.

Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir ...................... çıkar.

Kul Mustafa eydür çoştum,

   Aşkın ....................... düştüm.

Dadaloğlu'nun, sevdası var başımda,

   Gündüz hayalimde, gece .......................... .

Bilmez yalnız, yaşayanlar

   Nasıl korku verir ........................ insana.

En küçük bir ............................ bile atlamayacaksın.

 

B. Aşağıdaki cümleleri yazım yanlışları yönünden değerlendiriniz.

Cümleler                                                                                                             Doğru             Yanlış

Gemiye doğru koşan herkes birdenbire durdu.                                                                               

“Bağrıyanık Ömer” ana karakteri çocuk olan bir romandır.

Ilgaz dağı Çankırı ilimizde bulunur.

Demedim mi çocuklar boş yere ağlamaz diye?

Üzgün olduğu her hâlinden belliydi.

Şehrin en kalabalık yerine bu günlerde bir şeyler olmuştu.

Deniz dibi araştırmalarının sonuçlarını açıklaya bildik.

Bir takım çalışmalar yapmaya karar verdiler.

Sizinle tanıştığına çok memnun olduğunu söyledi.

Bu yıl ki hasattan çok memnunsunuz anlaşılan.

Öyle olur olmaz yerde konuşmamı kesme.

Suyu, çiçekleri, kum taneciklerini, her şeyi seviyorum.

 

C.Aşağıdaki cümlelerde uygun yerlere kısa çizgi kullanınız.

 

Küçük bir koruluk beş meşe ağacı, üç defne ağacı, birkaç kavak ağacı vadinin yamacında

bulunuyordu.

Ankara Bursa arası hızlı tren seferleri önümüzdeki yıl başlayacak.

Türkçede “ cı, lık, lı, sız” ekleriyle birçok kelime türetilebilir.

Kardeşim yıllardan sonra sonunda evine  baba ocağına  geri dönmüştü.

Osman Çeviksoy’u   yaşanan hayatın hikâyecisini  yeni yeni tanıyordum.

Kelimeyi vurgulayarak “il  köğ  re  tim” diye hecelerine ayırmıştı.

Bana “yaz  , gör  , sor  , kaz  ” fiil köklerinden kelimeler türet.

 

I.“Nerede, ne zaman, ne?” sorularının cevaplarından hepsini içeren cümleleri işaretleyiniz.

 

Bugün Topkapı Sarayı’nda göz kamaştırıcı eserler gördüm.

Ünlü müzisyen ile bir dinleyici birkaç saat görüştü.

Zanaatkârlar çarşısında telkâriye ömrünü adayanlar, bütün gün eşsiz takılar

yapıyorlardı.

Şahane bir edebiyat eseri yazılmaya başlandı.

Kadıncağız akşamdan sonra atölyesinde ağaçtan çalgılar yapıyordu.

Kağan kapıyı açtı ve evin bahçesine çıktı.


Ç. Aşağıdaki soruların cevaplarını işaretleyiniz.

1. Aşağıdaki cümlelerde kullanılan zarf fiillerden hangisi zaman anlamı taşır?

A. Ağlayarak yerinden kalktı.

B. Ses çıkarmadan salondan çıktı.

C. Akşam bize gelirken kestane al.

D. Gözlerini yana devirip bayıldı.


2.
Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili eklerden hangisi diğerlerinden farklıdır?

A. Görülmemiş bir indirim yaptılar.

B. Bu seneki seçimlerde aday olmamış.

C. Can çıkmadan huy çıkmazmış.

D. Yanmamış kimse için öyle bir daha.

 

3. Karanlıklar dağılırken sükûn ürperdi.

Her vagonda coştu yanık yanık türküler.

Masum yüzlü nefercikler bakıp gülendi.

Ellerinde, parıldayan keskin süngüler!

Yukarıdaki dizelerde kaç fiilimsi vardır?

  1. 2        B. 3        C. 4        D. 5

 

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi kullanılmamıştır?

A. Çakmağını nerede kaybettiyse bulamadık.

B. Gezmeye gitmeyi ne kadar çok istiyorsun.

C. Çocukları çok seven ihtiyar bir kadındı.

D. Kaçarken cebindeki paraları düşürmüş.


5.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi tamlama içerisinde kullanılmıştır?

A. Keşke geleceğini önceden söyleseydin.

B. Roman yazmayı çok istiyordu.

C. Susmuş silahların gölgesinde yaşıyorlardı.

D. Beni her gün azarlayıp giderdi.


6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi yoktur?

A. Trenle Çatalca’ya şöyle bir gidiş geliş…

B. Tren Kumkapı’ya yaklaşırken pencereden hafif bir serinlik geliyor.

C. Etrafıma bakınarak bir delik beşlik arıyorum.

D. Arkamda ipincecik bir elbise, ayağımda bir yazlık iskarpin…


7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil isimleşmiştir?

A. Senin yazdığın mektubu hâlâ saklıyorum.

B. Onun çizdiği resim yarışmada ikinci geldi.

C. Şehrimizin tarihî eserlerini gezen kafile nereden gelmiş?

D. Bahçeye ekilenlerin hepsi zamanından önce yeşerdi.

 

8. “Adam işe erkenden gelince kimseyi bulamadı.”

Aşağıdakilerden hangisinde bu cümlede kullanılan fiilimsi ile aynı türde olan bir fiilimsi yer almaktadır?

A. Sokağın başında duran çocuk nereye gideceğini şaşırdı.

B. Kitabın içine bırakılan notu gördün mü?

C. Küçük kız masaya oturup yemeğini yedi.

D. Karşıdan gelen adam aniden yere düştü.


 

D.Aşağıdaki metindeki yazım yanlışlarını düzeltiniz.

DİNLEMESİNİ BİLİYORMUYUZ ?

Hemen hergün yaptığımız işlerden biriside dinlemektir. Bir düşününüz...En azından günde üçdört saatimizi buna ayırırız. Ev de annemizi, babamızı; okulda öğretmen ve arkadaşlarımızı dinleriz. Salonlara gider konserleri, konferansları dinleriz. Radyoyu açar; haberleri, bizi ilgilendiren konuşmaları dinleriz. Kısaca; dinleme günlük hayatımız da önemli biryer tutar.

Dinlemede okuma gibidir. Nasıl okuyarak başkalarının düşüncelerini, duygularını öğreniyorsak aynı şeyi dinleyerekde yaparız. Konuşulanlar üzerin de düşünür, anlatılanları kavramaya çalışırız. Bu bakımdan dinleme, öğrenme yollarının başında gelir. İyi bir dinleyici olmak için bir takım alışkanlıklar gerekir. Bu alışkanlıkları edinmedikçe dinlediklerimizden iyice yararlanamayız. Bazıları vardır; gözlerini konuşana diker, sessizce otururlar. “İşte, iyibir dinleyici” dersiniz ama gözleri konuşanda değildir. İyi bir dinleyici gözleriyle değil sorularla dinler; yani konuşulan konu üzerinde kafasında uyanan sorulara cevap arar. Dinlediklerini bu sorularla değerlendirir.

Bazı dinleyiciler ise konuşmayla değil, konuşmayı yapanla ilgilenir. Konuşmacının elbisesine, saçlarını tarayıp taramadığına, el ve yüz hareketlerine bakarlar. Bunlarda iyi bir dinleyici değildir. Konuşanın giyinişi, kılık ve kıyafeti iyibir dinleyiciyi ilgilendirmez. Onu ilgilendiren konuşmacının anlattıkları, o konu üzerinde düşündükleridir. İyi bir dinleyici sabırlıdır. Konuşanı sonuna kadar dinler. Konuşanla aynı düşüncede olmayabilir. Ama hiç bir zaman onun sözünü kesmez. Eğer soracakları varsa bunları konuşma bittikten sonra sorar.

Dinlediklerini değerlendirme, iyibir dinleyicinin yapması gereken en önemli işdir. Örneğin konuşmanın amacı nedir? Öğüt mü veriyor yoksa belli bir konu da bir takım gerçeklerimi açıklıyor? Bunu yaparken heyecanlımıdır? Söyledikleri yeni şeylermidir? Bu ve benzer sorularla dinlediğini değerlendirme, iyi bir dinleyicinin yapacığı işdir.

(Emin ÖZDEMİR)

 

 

E-

Metin-1
Geçen yıl şubat ayında güneşin içimizi sıcacık ısıttığı, güler yüzlü insanların ülkesi Tayland’daydım. Adını çoğu haritada bulamayacağınız, göçebe balıkçıların yaşadığı Bulon Lae (Bulon Li) adlı küçük bir adada kalıyorduk. Adada elektrik yoktu. Jeneratör, yalnızca akşamları belirli saatlerde çalışıyordu. Televizyon yoktu, müzik yayını yoktu; araba, motor sesi, cep telefonu sesleri yoktu. Teknolojiden uzakta, zaman ve yer kavramını unutmuş, bir başka gezegende yaşıyor gibiydik. Denizin, dalgaların ve tropikal kuşların çıkardığı seslere, kimi zaman balıkçı tekneleri eşlik ediyordu.

Nuray BARTOSCHEK

 

Metin-2
Çocuğun canı sıkılıyordu. Kıştı. Güzel bir gün olsa dışarı çıkardı. Duvardaki saate baktı. Daha annesinin işten gelmesine çok zaman vardı. Sadece tıkırdıyordu bu saat. Hiç yol alıp ilerlemiyordu. İstiyordu ki koşsun. Çabucak dönsün. Dönsün de annesi işten geliversin hemen. Aklına birden kurnazlık geldi. Saatinin ayarı bozuldu mu annesi bir sandalye alıp çıkıyordu. Saatin iki kolunu istediği yere çevirip getiriyordu.”Tamam” diyordu. “Ayarladım.” Hemen sandalyeyi bulup saate uzandı. Geride kalan o iki küçücük kolu da annesinin işten çıktığı yere getirdi. “Tamam!” diye bağırdı. “Ben de ayarladım! Annem işten çıktı artık. Çabucak da gelir evimize.

Mehmet GÜLER



1. Hangi metinde yazar, metnin şahıs kadrosunda yer almakta ve hikâyeyi birinci kişi ağzından anlatmaktadır? Sebebiyle birlikte yazınız.

......................................................................................................................

......................................................................................................................

2. Hangi metni yazar, olayları gözlemleyerek üçüncü kişi ağzından anlatmaktadır? Sebebiyle birlikte yazınız.

......................................................................................................................

......................................................................................................................


F.Altı çizili kelimelerin gerçek anlamda kullanıldığı cümlelerin başına “G”, mecaz anlamda kullanıldığı cümlelerin başına “M”yazınız.

 

Belki öğreniminin bu yarım kalmışlığının da etkisiyle ateşli bir okuma tutkusu vardı.

Oysa ninemin biz üç kardeşe anlattığı ve bizim bayıldığımız hikâye “Eciiik bir gözüm açıldı.” biçiminde repliği olan bir anlatıydı.

Alfabenin resimlerine, resimlerin altındaki, kenarındaki yazılara aşinalığımız vardı.

Hazreti Ali dizisinden bir kitabın yanında Nasrettin Hoca adını taşıyan bir kitabı

 daha aldırmıştım babama.

Böylece okula başladığımızda okumayı ve yazmayı çabucak sökmüştük.

Malatya’ya geldiğimizde kendi çapımızda bir birikimimiz oluşmuştu.

Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanının o yıl filmi de gösteriliyordu.

Değirmeninde tuz öğüten kahramanımız, şu anda hatırlayamadığım bir serüvenin sonunda denizin dibine iner.

Nasrettin Hoca fıkralarını sindirince onun arkasından İncili Çavuş’u tanıdık.

 Okuma serüvenim nasıl başladı?

 

G.Aşağıdaki cümlelerde virgülün hangi amaçla kullanıldığını cümlelerin altındaki noktalı yerlere yazınız.

1. Sonra geminin arkasında sallanan sancağı göstererek:

— Şehit olursam bunu üzerime örtün. Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil

midir, dedi. (Ömer Seyfettin)

......................................................................................................................

......................................................................................................................

2. Yarın İstanbul’a gideceğiz, dedi.

............................................................................................................................................

3. Tamam, ben de sizinle tiyatroya geleyim.

......................................................................................................................

......................................................................................................................

4. Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum.

......................................................................................................................

8. Sevgili arkadaşım, uzun zamandır sana mektup yazamıyorum.

......................................................................................................................

9. Dikmen, Mehmet, Başarı Öyküleri, Papatya Yayınları, İstanbul, 2005.

......................................................................................................................

......................................................................................................................

4. Her tarafta kar, kar, kar...

Rüzgârdan iner, kalkar. (Ali Ulvi ELÖVE)

......................................................................................................................

5. Burası, en yakın kasabaya iki gün uzakta, Anadolu’nun çıplak, yolsuz, yıkık bir köyü

idi. (Refik Halit KARAY)

......................................................................................................................

......................................................................................................................

6. Selim Dede, uçurumun tepesinde yavruları uçmaya hazırlamak için kollarını kanat

gibi kullanıyor, hoplayıp zıplayıp çırpınıyordu.

......................................................................................................................

 

H.Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanlarının başına “Y” yazınız.

 

1. Fiilimsi ekleri fiil kök veya gövdelerine gelir.

2. Fiilimsilerin olumsuz biçimleri yoktur.

3. Fiilimsiler yardımıyla çok uzun cümleler kurabiliriz.

4. Fiilimsilerden sonra hiçbir ek gelmez.

5. Fiilimsiler her zaman cümlenin ortasında bulunur.

6. Bazı fiilimsi ekleri biçim olarak zaman ekleriyle benzerlik gösterir.

7. Fiilimsi eki almış bazı kelimeler isim görevinde kullanılır.

8. Fiilimsiler cümle içinde isim, sıfat ve zarf görevlerinde kullanılır.

9. Fiilimsi olan cümlelerde genellikle birden fazla yargı bulunmaktadır.

10. Zarf fiiller, cümleye zaman ve durum anlamı katar.



2. TEMA

 

J.Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeler isim mi, fiilimsi midir? Niçin?

Bu bölgede güzelliğiyle ünlenen birçok çağlayan bulunmaktadır.

......................................................................................................................

Ekmek alması için babasının verdiği parayı düşürmüş.

......................................................................................................................

İş makinelerinin yaygınlaşması kazma, kürek gibi el aletlerinin pabucunu dama attı.

......................................................................................................................

Ateş yakmak isteyen gençlerden birisi çakmak istemek için yanımıza geldi.

......................................................................................................................

Baharın ilk günlerinde çokça yenilen dondurmanın sağlık için bazı sakıncaları olabilir.

......................................................................................................................

Birçok yazar bu şehrin güzelliklerini kitaplarına konu etmiş.

.....................................................................................................................

Tarlalarına buğday ekmek isteyen çiftçiler yağmurun yağmasını bekliyor.

......................................................................................................................

Besinleri dondurma onları uzun süre saklamak amacıyla kullanılan yaygın bir yöntemdir.

......................................................................................................................

Senin bu konudaki görüşlerine kesinlikle katılmıyorum.

......................................................................................................................

Uzmanlar, avlanmak için denize çıkan balıkçıları görüş mesafesi konusunda uyardı.

......................................................................................................................

 

 

İ. Aşağıdaki metinde geçen zarf tamlayıcılarını bularak altlarını çiziniz.

Altmışlık ünlü bir ressam bir lokantaya girer. Gerçi cebince parası yoktur ama

aldırmaz. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek

masaya bırakır. Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir. “Güzel ama…” der

lokantacı, “Bir dakikada yaptınız bunu. Oysa bir saattir yiyorsunuz!” Ressam: “Bir dakika

değil, altmış yıl ve bir dakika!” diye karşılık verir.


K.Aşağıdaki soruların cevaplarını işaretleyiniz.

1. Aşağıdaki numaralandırılmış ifadeleri hangi seçenekteki gibi sıralarsak anlamlı ve kurallı bir cümle olur?

I. dağlarla çevrilmiş bir vadiye kurulmuş

II. dünyanın çatısı Himalaya sıradağlarının himayesindeki bu küçük ülke,

III. “Ana Kraliçe” anlamına gelen Everest Dağı’nı içeren

IV. Katmandu’ya iner inmez gülen gözlerle karşılıyor bizi…

A. I-II-III-IV B. III-II-I-IV C. IV-III-II-I D. II- III -IV-I


2.
Aşağıdaki özdeyişlerin hangisinde fiilimsi kullanılmamıştır?

A. Sanata önem vermeyen milletleri büyük yıkımlar bekler.

B. Size düşen, ağız dalaşına meydan vermeden kalabalığı dağıtmaktır.

C. Milletin sevgisini kazanarak hep birlikte ileri gideceğiz.

D. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.


3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi sadece özne ve yüklemden oluşmuştur?

A. Bugün güneş penceremden içeri girmedi.

B. Gökyüzünü kara bulutlar gibi kaplayan kargalar uçuverdiler.

C. Yarın bütün sınıf Atatürk Müzesi’ni gezmeye gidecek.

D. Türk askerleri Çanakkale’de bir destan yazdılar.

 

4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi isim tamlaması şeklindedir?

A. Türk milleti olarak sahip çıktığımız TDK Atatürk’ün mirasıdır.

B. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etti.

C. Atatürk, bilime ve akılcılığa çok önem vermiştir.

D. Koruyacağımız en büyük emanet kutsal vatanımızdır.

 

 

 

 

Saat
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam12
Toplam Ziyaret108353