ANA KUZUSU
Cuma
namazındaydık. Sağ tarafımda yaşlı bir adam, onun sağında ise
tek kişilik boş yer vardı. Yaşlı adam, farza kalkarken arkaya
döndü ve boşluğun gerisinde duran 14-15 yaşlarındaki gence:
-
Saf'ı doldur evlat, dedi. Gel yanıma.
Çocuk, mahcup bir
ifadeyle:
- Mümkünse burada kılmak istiyorum, diye kekeledi.
Oraya başkası geçebilir.
Yaşlı adam, çocuğun üzerinde
bulunduğu uzun tüylü yeşil halıyı göstererek:
- Ne o dedi.
Yoksa orası daha yumuşak diye mi gelmiyorsun?
Ve öfkeyle devam
etti:
- Anne kuzusu, ne olacak...
Namaz bittiğinde, yaşlı
adamın Cuma'sını tebrik ettim. Arkadaki genç de gelerek onun
elini öptü. Adam, söylediklerine çoktan pişman olmuştu.
Delikanlının nurlu yanaklarını okşarken:
- Sana 'anne
kuzusu’ dediğim için kusura bakma yavrum, dedi. Bir anda ağzımdan
kaçtı işte...
Çocuğun gözleri dolu doluydu. Başını yere
eğerken:
- Bu söylediklerinizde haklısınız efendim, dedi.
Üzerinde namaz kılmak için ısrar ettiğim halı, vefât ettiğinde
annemin tabutuna örtülmüştü. Orada secdeye kapandığımda,
sanki beni kucaklamış gibi oluyor da... Cüneyd
Suâvi (Hayatın İçinden)