"Gelin de yaptığınıza bir bakın." cümlelerinde altı çizili fiiller emir kipiyle çekimlenmiştir.
Fiillerde Şahıs
Eylemde kişi; işin, oluşun ve eylemin kimin tarafından yapıldığını, kiminle ilgili olduğunu belirtir. Eylem kök ve gövdelerine çatı kip ve zaman eklerinden sonra kullanılarak çekimli eylemi oluştururlar. Birinci, ikinci, üçüncü tekil ve çoğul için kullanılan kişi ekleri vardır. Kişi ekleri ad çekiminde de kullanılmaktadır. Daha öncede gördüğümüz gibi birinci kişiler ben ve biz, ikinci kişiler sen ve siz, üçüncü kişiler ise o ve onlardır. İster ad olsun ister eylem olsun çekimleme sonucu bu adılları karşılar.
Belirli geçmiş zaman ve dilek-koşul kiplerinin çekiminde kullanılan kişi ekleri:
1. t.k. -m 1. Ç.k. -k
2. t.k. -n 2. ç.k. -nız
3. t.k. -- 3. ç.k -lar
Belirsiz geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman ve gereklilik kiplerinin çekimlerinde kullanılan kişi ekleri:
1. t.k. -ım 1. Ç.k. -ız
2. t.k. -sın 2. ç.k. -sınız
3. t.k. -- 3. ç.k -lar
İstek kipinin çekiminde kullanılan kişi ekleri:
1. t.k. -ım 1. Ç.k. -lım
2. t.k. -sın 2. ç.k. -sınız
3. t.k. -- 3. ç.k -lar
Emir (buyrum) kipinin çekiminde kullanılan kişi ekleri:
1. t.k. - 1. Ç.k. -
2. t.k. -eksiz 2. ç.k. -ın, -ınız
3. t.k. -sın 3. ç.k -sınlar
Birinci kişiler eylemi yapanlar veya yaptıranlar oldukları için kendi kendilerine emir vermeleri mantık dışı olacaktır. Bu nedenle birinci kişilerin emir çekimi yoktur demek daha doğru olacaktır. İkinci teklik kişi emir çekimi ise sözcüğün yalın hali yapılmaktadır. İkinci çokluk kişilerin çekiminde ise -ın eki üzerine -nız getirilerek nazik bir söyleyiş biçimi belirtilmiştir.
Fiillerde Anlam (Zaman) Kayması
Fiil çekimlerinde kullanılan kip ve zaman ekleri her zaman kendi anlamlarında kullanılmaz. Bu ekler birbirlerinin yerlerine de geçebilir. Bu durum sadece kip ekleriyle değil, cümlenin anlamıyla da ilgilidir.
Cümlede yüklemin çekimlendiği kip veya zamanla işin yapıldığı kip veya zamanın farklı olmasına anlam kayması denir.
"Babamlar geliyor."
cümlesinde şimdiki zaman eki "-yor" kendi anlamında kullanılmıştır. Eylemlerin söylenme ve yapılma zamanı aynıdır.
"Babamlar yarın geliyor."
cümlesinde ise "-yor" eki kullanılmış, fakat ek kendi anlamında değildir. Çünkü eylem "şu an" yapılmıyor, "sonra" yapılacak. O hâlde bu cümlede şimdiki zaman, gelecek zamanın yerine kullanılmıştır.
"Pazar günleri balık tutmaya gidiyor."
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş; ama yüklemin bildirdiği eylem her pazar yapılıyor yani tekrar ediyor. Öyleyse şimdiki zaman geniş zamanın yerine kullanılmıştır.
"O, henüz çok küçük yaşta annesini kaybediyor."
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş, iş geçmiş zamanda olmuş.
"Bu soruları daha sonra çözeriz."
cümlesinde fiil geniş zamanda çekimlenmiş, iş gelecek zamanda yapılacak.
"Keloğlan'ın yolu bir gün bir kasabaya düşer."
cümlesinde geniş zaman, geçmiş zaman yerine kullanılmış.
Bazı cümlelerde ise haber kipleri dilek kiplerinin yerine kullanılır.
"Bu cami de Selçuklulardan kalma bir eser olacak."
cümlesinde gelecek zaman, gereklilik kipi (olmalı) anlamında kullanılmıştır.
Ek Eylem (Ek Fiil)
Mastar olarak bir anlamı olmayan, isim ve isim soylu sözcüklere gelerek onları cümlede yüklem olarak kullandıran ve çekimlenmiş fiillere gelerek bileşik çekimli fiiller oluşturan "imek" fiiline ek fiil denir.
Ek fiilin iki görevi vardır:
1. İsim soylu sözcükleri yüklem yapmak.
Ek fiil, isim soylu sözcükleri yüklem yaparken dört kip ekinden yararlanır. Bu kip ekleri şunlardır:
a. Görülen geçmiş zaman: -di
b. Duyulan geçmiş zaman: -miş
c. Geniş zaman: -r
d. Dilek şart kipi: -sa, -se
Şimdi bunları kısaca görelim.
a. Bilinen geçmiş zaman (idi) : İsimlere (-idi) eki getirilerek yüklem yapılır. Özneyi oluş üzerinde gördüğünü anlatır.
Çalışkandım (çalışkan - i di - m)
Çalışkandın
Çalışkandı
Çalışkandık
Çalışkandınız
Çalışkandılar
"Metin çalışkandı." cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin görülen geçmiş zamanı ile yüklem olmuştur.
b. Öğrenilen geçmiş zaman (imiş) : Öznenin başkasından duyulan bir oluş içinde bulunduğunu gösterir.
Çalışkanmışım (çalışkan - i miş - ler)
Çalışkanmışsın
Çalışkanmış
Çalışkanmışız
Çalışkanmışsınız
Çalışkanmışlar
Bu da zamire, edata vs. eklenebilir.
"Metin çalışkanmış." cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin öğrenilen geçmiş zamanı ile yüklem olmuştur.
c. Şart kipi (ise) : İsimlere getirilen (-ise) eki cümleye koşul anlamı katar.
Çalışkansam (çalışkan - ise- m)
Çalışkansan
Çalışkansa
Çalışkansak
Çalışkansanız
Çalışkansalar
"Metin ya çok çalışkansa." cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin şart kipi ile yüklem olmuştur.
d. Geniş zaman : Bu zaman çekiminde ek fiil diğer çekimlerinde olduğu kadar belirgin değildir. Diğerleri, eklendiği sözcükten "idi", "imiş", "ise" diye ayrılabildiği hâlde, geniş zamanda ayrılmaz.
Çalışkan - ım
Çalışkan - sın
Çalışkan - dır
Çalışkan - ız
Çalışkan - sınız
Çalışkan - dırlar
"Metin daha çalışkandır." cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin geniş zamanı ile yüklem olmuştur.
Ek fiilin Olumsuzu
Ek fiille çekimlenmiş sözcüklerin olumsuzu "değil" sözcüğü ile yapılır.
Çalışkandım
Çalışkanmış
Çalışkansa
Çalışkanım
çalışkan değildim.
çalışkan değilmiş.
çalışkan değilse.
çalışkan değilim.
Yukarıdaki örneklerde ek fiilin olumsuz çekimi görülmektedir. Diğer fiillerin "-ma, -me" ile, ek fiilin "değil" ile olumsuz yapılması, ek fiilin bulunmasını oldukça kolaylaştırır.
"Kısa sürede eve vardı."
"Sınıfta on kişi vardı."
cümlelerinde altı çizili sözcüklerden hangisinin ek fiil aldığını bulmak için cümleleri olumsuz yaparız. Birinci cümlenin yüklemi,
"Kısa sürede eve varmadı." şeklinde olumsuz yapılabilir. İkinci cümlenin yüklemi,
"Sınıfta on kişi varmadı." şeklinde söylenemeyeceğine göre, ikinci cümle ek fiil almıştır.
Ek fiilin Soru Şekli
Bu fiilin soru şekli de diğer fiillerde olduğu gibi "mi" ile yapılır. "mi" sözü isimle ek fiil arasına girerek kullanılır.
Çalışkanım
Çalışkanmış
Çalışkandım
çalışkan mıyım?
çalışkan mıymış
çalışkan mıydım
2. Ek fiilin ikinci görevi birleşik zamanlı fiillerin oluşmasını sağlamaktır.
Basit zamanlı fiil, fiilin tek bir zaman veya kip bildirecek şekilde çekimlenmesiydi. Birleşik zamanlı fiil ise, fiilin birden çok kip ve zaman bildirecek biçimde çekimlenmesiyle oluşur. Basit çekimli fiillere ek fiilin getirilmesiyle yapılır.
Birleşik zamanlı fiiller üç grupta incelenir.
a. Hikâye birleşik zaman : Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin "idi" şekli getirilerek yapılır.
gel - miş - idi - m gelmiştim örneğinde, fiilin çekimini adlandırırken "gelmek fiilinin öğrenilen geçmiş zamanının hikâyesi" deriz.
Biliyorduk (bilmek fiilinin şimdiki zamanının hikâyesi)
Bildiydik
Bilmiştik
Bilirdik
Bildiydik
Bilmeliydik (bilmek fiilinin gereklilik kipinin hikâyesi)
Bilseydik
Bileydik
b. Rivayet birleşik zaman : Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin "imiş" şekli getirilerek yapılır.
gel - ecek - imiş - m gelecekmişim
Biliyormuşum (bilmek fiilinin şimdiki zamanının rivayeti)
Bilecekmişim
Bilmişmişim
Bilirmişim
Bilmeliymişim (bilmek fiilinin gereklilik kipinin rivayeti)
Bilseymişim
Bileymişim
c. Şart bileşik çekim : Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin "ise" şekli getirilerek yapılır.
Bil - ecek - ise bilecekse
Biliyorsanız (bilmek fiilinin şimdiki zamanının şartı)
Bildiyse
Bilmişse
Bildiyse
Bilirse
Bilmeliyse (bilmek fiilinin gereklilik kipinin rivayeti)
Fiil Çatısı
Çekimli bir fiilden oluşan yüklemin nesne ve özneye göre gösterdiği durumlara çatı denir. Bundan hareketle, yüklemin isim soylu sözcüklerden oluştuğu cümlelerde çatının aranmayacağını söyleyebiliriz.
Çatı; yüklemin nesne ve özneyle ilgisi olduğundan, sorularda karşımıza çoğu kez, nesne-yüklem ve özne-yüklem ilişkisi olarak çıkar. Şimdi bunları ayrı ayrı inceleyelim
NESNE - YÜKLEM İLİŞKİSİ
Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.
1. Geçişli Fiil
Nesne alabilen fiillerdir. Bir fiilin nesne alıp almadığının nasıl anlaşılacağını cümle öğelerinde "nesne" konusunda işlemiştik. Buna göre, fiil nesne alıyorsa geçişli olacaktır.
Örneğin;
"Etrafı daha iyi görebilmek için ışığı yaktı."
cümlesinde "yaktı" yüklemdir; "o" gizli öznedir. Nesneyi bulmak için "O neyi yaktı?" diye soruyoruz. "ışığı" cevabı geliyor. Öyleyse yüklem nesne almıştır; "yakmak" fiili geçişli bir fiildir.
Fiilin geçişli olması için cümlede mutlaka nesnesinin bulunması gerekmez. Bazen fiil geçişli olduğu halde cümlede nesne kullanılmamış da olabilir.
Örneğin;
"Ahmet mutlaka senden öğrenmiştir."
cümlesinde "öğrenmiştir" yüklemine "Neyi öğrenmiştir?" diye sorduğumuzda cümlede herhangi bir öğenin cevap vermediğini görüyoruz. Ancak biz cümleye "onu" gibi bir nesne ilave edebiliriz. Öyleyse bu cümlenin yüklemi geçişlidir, ancak cümlede nesne yoktur. Böyle cümlelerde bir tür "gizli nesne" nin varlığı söz konusudur. Bu durumun görüldüğü cümleleri daima "onu" sözüyle kontrol edin, çünkü bu söz yalnızca nesne olabilir.
2. Geçişsiz Fiil
Nesne almayan fiillerdir. Bu fiillerin yüklem olduğu cümlelere dışarıdan da herhangi bir nesne getirilemez.
Örneğin;
"Eve dönünce, yorgunluktan, uzandığım yerde uyuyakalmıştım."
cümlesinin yüklemine "Neyi uyuyakalmıştım?" diye sorduğumuzda mantıklı bir soru olmadığını görüyoruz. Çünkü bu fiiil nesne almaz; yani geçişsizdir.
Fiiller değişik eklerle çatı özelliğini değiştirebilir. Bu durumda "oldurganlık, ettirgenlik" durumu ortaya çıkar.
3- Oldurgan Fiil
Geçişsiz fiil tabanlarına "-(i)t, -(i)r, -tir" ekleri getirilerek geçişlilik özelliği kazandırılabilir. Böyle fiillere "OLDURGAN" fiiller denir.
(Geçişsiz fiil) + (-it, -ir, -tir) = oldurgan fili
Kaçmak Kaç - ır- mak.
Ağlamak (geçişsiz) - Ağla - t - mak (oldurgan)
Kaçmak (geçişsiz)-kaçırmak(oldurgan)
Ağlamak(geçişsiz)- ağlatmak(oldurgan)
Ölmek(geçişsiz - öldürmek(oldurgan)…gibi
4- Ettirgen Fiil
Geçişli fiillerin tabanlarına "-(i)t, -(i)r, -tir" ekleri getirilerek geçişliliğin derecesi artırılabilir. Böyle fillere "ETTİRGEN" filler denir.
Çözmek ( geçişli)- çözdürmek (ettirgen).
Yıkamak (geçişli) Yıkatmak(ettirgen)
Kırmak (geçişli) kırdırmak(ettirgen).
Saklamak (geçişli) saklatmak(ettirgen)…gibi
Uyarı:
Ettirgen fiillerle oldurgan fiiller aynı eklerle oluşturulduğundan bunları karıştırmamalıyız. "-it, -ir, -tir" eklerinden birini alan fiil ya oldurgan ya da ettirgendir. Özneleri yapıcı olanlara oldurgan; yaptırıcı olanlara ettirgen deriz.
Fiillerin geçişliliği kullanılan bu eklerlerle daha da artırılabilir.
Çöz-dür-t-mek (iki defa geçişlilik artırılmış)…gibi
* Bazı fiiller aldıkları eklerle geçişli (oldurgan) olurken yapılarında değişiklik olur.
Gelmek - gel - dir - mek, ge - tir - mek.
Uzanmak - Uzan - dır - mak, uza - t - mak
Görünmek - görün - dür - mek,
göstermek Gitmek - git - tir - mek, götürmek
ÖZNE - YÜKLEM İLİŞKİSİ
Öznenin yüklemle ilişkisi beş grupta incelenir.
1. Etken Fiil
Yüklem durumundaki fiilin bildirdiği işi, öznenin kendisi yapıyorsa fiil etkendir.
Örneğin;
"Masanın üzerini güzelce temizledi."
cümlesinde yapan kim?" diye sorduğumuzda yine "o" cevabı geliyor. Yani özne, yüklemin bildirdiği işi kendisi yapmıştır. Öyleyse fiil etkendir.
"Yağmur yağıyor yine ince ince."
"Taş bu yola nereden düşmüş?"
"Yapraklar gittikçe daha çok sararıyor."
"Yaşlı kadının elleri bir hayli buruşmuştu."
cümlelerinin yüklemleri de etken fiildir.
2. Edilgen Fiil
Fiilin bildirdiği işi özne değil de başkası yapıyorsa, özne bu işten etkileniyorsa, fiil edilgendir. Bu fiiller, etken fiillere "-l-" ve "-n-" eklerinin getirilmesiyle yapılır. Etken fiilin nesnesi olan öğe, fiil edilgen yapıldığında özne durumuna geçer ve bu öznelere "sözde özne" adı verilir.
Örneğin etken fiilde örnek verdiğimiz cümleyi edilgen yapalım;
"Masanın üzeri güzelce temizlendi."
cümlesini incelersek; "temizlendi" yüklemdir. "Temizlenen ne?" diye sorduğumuzda "Masanın üzeri" öznesi cevap veriyor. "İşi yapan kim?" diye sorduğumuzda, "başkası" cevabı gelir. Yani işi yapan özne değil, başkasıdır. Çünkü masa kendi kendini temizleyemez. Öyleyse fiil edilgendir, öznesi de sözde öznedir.
3. Dönüşlü Fiil
Fiilin bildirdiği işi özne kendi üzerinde yapıyorsa, yani özne hem işi yapan, hem de yaptığı işten etkilenense, bu anlamı veren fiil dönüşlüdür. Dönüşlü fiiller de etken fiillere "-l-" ve "-n-" ekleri getirilerek yapılır.
"Tarağı eline alıp bir süre tarandı."
cümlesinde tarama işini öznenin kendi üzerinde yaptığı bellidir. Dolayısıyla fiil dönüşlüdür.
4. İşteş Fiil
En az iki özne tarafından yapılabilen fiillerdir. Bu fiiller, fiillere "-ş-" eki getirilerek türetilir. Bazı fiiller ise kök olarak "-ş-" ile bitmiştir ve işteş özellik gösterir.
İşteş fiiller işin yapılışına göre iki grupta incelenir.
a. Karşılıklı yapılma bildirir
Yüklem durumundaki fiilin anlamında öznelerin işi birbirlerine karşı yaptıkları görülür.
"Yolda karşılaşınca mutlaka selamlaşırlardı."
cümlesine baktığımızda "selamlaşmak" eyleminin kişilerin karşılıklı yaptıkları bir iş olduğunu görürüz. İki kişi birbirine selam vermiştir.
"Ortadaki elmaları paylaştılar."
"Boş yere saatlerce tartıştılar."
"Boksörler çok yaman dövüştüler."
cümlelerindeki yüklemler karşılıklı yapılan işteş fiillerdir.
b. Birlikte yapılma bildirir
Bunlarda özneler işi birbirlerine karşı değil hep birlikte yaparlar. Yani karşıdan bir hareketin olduğu görülmez.
"Çocuklar odaya girer girmez yemeklerin başına üşüştüler."
cümlesinde "üşüşme" işini çocuklar hep birlikte yapmışlardır.
"Kuzular otların arasından meleşiyor."
"Kuşlar etrafta sevinçle uçuşuyor.
"Çocuklar ağaçların arasında koşuşuyor."
cümlelerindeki yüklemler birlikte yapılma bildiren işteş fiillerdir.
"Okula bu sabah birlikte gittiler."
cümlesinde de yüklem birlikte yapılma bildirir, ancak biz buna işteş diyemeyiz. Çünkü işteş fiiller, önceden de söylemiştik, mutlaka "-ş-" ile bitmelidir.
Yapıca "-ş-" ile biten her fiil elbette işteş değildir.
"Adam genç yaşında dünyayı dolaştı."
cümlesinde yüklem işteş değildir; çünkü karşılıklı ya da birlikte yapılma anlamı yoktur.
Bazı kaynaklarda "nitelikte eşitlik" adıyla işteş sınıfına alınan, oluş bildiren fiiller de vardır.
"Elleri çalışmaktan nasırlaşmış."
"Görmeyeli bir hayli güzelleşmiş."
"Pantolonu, yerde oturmaktan kırışmış."
cümlelerindeki yüklemler bu türdendir. Ancak bunlarda herhangi bir iş bildirme olmadığından "işteş" mantığına pek uygunluk görülmez. Sorularda da bunun işteş olduğuna dair bir ipucu verilmemiştir.
Fiilerde Yapı
Fiiller yapı bakımından üç grupta incelenir.
Basit (yalın), Türemiş fiiller, Birleşik Fiiller
a)Basit (yalın) Fiiller: Yapım eki almamış olan fiillerdir.
Koy -(mak) Bak -(mak), Gör -(mek) Çöz -(mek), Gez -(mek), At -(mak)
b) Türemiş fiiller: Basit sözcüklere yapım eki getirilerek oluşturulan fiillerdir. Türemiş fiiller ya isim soylu ya da fil soylu kök sözcüklerden türetilirler
Çiçek-ten-, it-il-, çocuk-laş-, boğ-uş-, hasta-lan-, kaç-ır-
c) Bileşik Fiiller: Birden çok sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu fiillerdir.
oturuver-(mek), farkında ol-(mak),affet-(mek), kabul et-(mek), kulak as-(mak)
Bileşik fiiller oluşumları bakımından üç grupta incelenir:
1-Yardımcı fiillerle oluşturulan bileşik filler:
(İsim soylu kelime) + (Yardımcı fiil)
Türkçe'de yardımcı fiiller olarak çoğunlukla "etmek. eylemek, kılmak, olmak" fiilleri kullanılır. sabır + et(mek), hasta + ol(mak)
nazar + et(mek), rica + et(mek), red + et(mek) (reddetmek), namaz + kıl(mak)
Uyarı: Yardımcı Fiil olarak kullanılan "et-, eyle-, ol-, kıl-"filleri asıl fiil olarak da kullanılabilir. Bunları ayırt edebilmek için anlamca kalıplaşmış, kaynaşmış olup olmadıklarına bakılır.
2- Kurallı (Özel) Bileşik Fiiller:
Herhangi bir fiille "a, e, ı, u, a" seslerinden biriyle birlikte "bilmek, durmak; kalmak, gelmek, yazmak, vermek" fiillerinden birinin kalıplaşmasıyla oluşurlar.
Yazıver-, bakakal-, okuyabil-, anlatıver-, gidebil-, uyuyakal-
Bu fiiller, anlam özelliklerine göre beş grupta incelenirler:
a)Yeterlik Fiili: (Herhangi bir fiil) + (-e) + (bilmek), yazabil(mek), koşabil(mek), görebil(mek),...
İkinci fiil "-(e) bilmek" birinci fiile "gücü yetme, izin verme, olasılık" anlamlarından birini kazandırır.
Bu yükü taşıyabilirim > gücü yetme,
dışarı çıkabilirsin > izin verme,
iki güne kadar gelebilirim > olasılık
Yeterlik fiilinin olumsuzu yapılırken, genellikle ikinci fiil (bilmek) kullanılmaz.
Okuyabilmek - okuyamamak, yürüyebilmek -yürüyememek, çalışabilmek - çalışamamak
b)Tezlik Fiili: (Herhangi bir fiil) + (-i) + vermek
İkinci fiil birinciye "çabukluk, acelecilik" anlamı kazandırır.
Çözüver(mek), koşuver(mek), atlayıver(mek).
c)Sürerlik Fiili: (Herhangi bir fiil) + (-e) + (gelmek, durmak, kalmak)
İkinci fiil, birinci fiile devamlılık anlamı kazandırır; fiilin belli bir süre devam ettiğini bildirir.
d) Yaklaşma Fiili: (Herhangi bir fili) + (-e) +
İkinci fiil birinci fiile "az kalmışlık" anlamı kazandı,
Düşeyaz- (az daha düşecekti. Bayılayaz- (az daha bayılacaktı).Yurdumuz elimizden gideyazdı.(Az daha gidecekti)
e)Isteklenme Fiili: (Herhangi bir fiil) + (-esi / -eceği) (tutmak /gelmek)
Göresi gel(mek),a ğlayacağı tut (mak)
İkinci fiil, birinci fiile "istek duyma" anlamı kazandırır.
Bunlardan başka "beklenmezlik, yapmacık" bildi bileşik fiiller de vardır.
duymazlıktan gel(mek), çıkagel- (beklenmezlik)
3- Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiiller:
İsim soylu bir kelime ile bir fiilin, anlamlarını düşündürmeyecek biçimde kaynaşıp kalıplaşmalarıyla oluşan bileşik fiillerdir.
Bu işin böyle olacağını öngörmüştü.
4- Deyim Halindeki Birleşik Fiiller:
Deyimlerin cümle içinde çekimlenip yüklem görevinde kullanılmasıyla oluşurlar.
Deyim halindeki bileşik fiiller, cümlenin öğeleri incelenirken bir bütün olarak alınır
Çocuk o gün ağzını açmadı.
Yüklem
Onu görünce dili tutuldu
Yüklem