Türkçenin Özellikleri

Türkçenin Özellikleri

Türkçe, diğer Türk dilleriyle birlikte Altay dil ailesinin bir kolunu oluşturur. Bu ailenin diğer üyeleri Moğolca, Mançu-Tunguzca ve Korecedir. Japoncanın Altay dil ailesinin bir üyesi olup olmadığı konusu tartışılmaktadır.                           
Türkçe, diğer Altay dilleri gibi eklemeli, yani sözcüklerin eklerle yapıldığı ve çekildiği, sondan eklemeli bir dildir.

Türk dillerinin yazılı metne dayalı tarihleri 7.-9. yüzyıl Orhon Türkçesine kadar uzansa bile, Türkiye Türkçesi için, Anadolu’ya göç eden Oğuzların 11. yüzyıldan sonra kendi lehçeleri üzerine kurdukları yazı dilini başlangıç saymak gerekir.

15. yüzyıla kadar Eski Anadolu Türkçesi olarak adlandırdığımız bu dönemin en ünlü temsilcisi Yunus Emre’dir.

Anadolu Selçuklularının önce Arapçayı, sonra da Farsçayı resmi dil olarak kabul etmeleri nedeniyle Türkçe Anadolu sahasında 13. yüzyıla kadar gelişememiştir. 13. ve 15, yüzyıllar arasında da gittikçe artan sayıda Arapça, Farsça sözcük içeren bir dil ortaya çıkmıştır. Ancak yine de sade sayılabilecek bir Türkçe’nin egemen olduğu bu dönemden sonra Osmanlıca adı verilen, yoğun Arapça, Farsça etkisi görülen bir dönem başlamıştır.

16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar süren Osmanlıca dönemi kendi içinde Başlangıç Dönemi, Klasik Dönem ve Yenileşme Dönemi olarak üç bölümde incelenir. Bu dönemde yalnız Arapça, Farsça sözcükler değil gramer kuralları da Türkçeye girmiş, yalnız aydın kesimin okuyup yazabildiği bir saray dili ortaya çıkmıştır.

Dilde özleşme çabaları 19. yüzyılın ikinci yansında Tanzimat dönemi ile başlamıştır. Aydınların Türkçe sözcük kullanma, Arap alfabesinde yenilikler yapma (örneğin tüm ünlüleri yazıda gösterme, normalde bitişik yazılan Arapça harfleri ayrı yazma gibi) çabalarıyla geçen bir hazırlık döneminden sonra Cumhuriyetle birlikte çağdaş Türkçe’nin temelleri atılmıştır.

                                        - - - - - - - - - - - - - 

Türkçe söz varlığının bir bölümü; Türkçe asıllı kelimeler, Arapça ve Farsçadan geçmiş kelimelerden oluşmaktadır. Arapça ve Farsçadan gelmiş kelimelerin bir bölümü o kadar Türkçeleşmiştir ki Arap veya Fars dilindeki durumundan oldukça farklıdır ve kimi kelimelerin anlamı da farklılaşmıştır.

  • Türkçede doğru cümle yapısı, öznetümleçyüklem biçimindedir. Ancak Türkçe esnek bir dildir. Bu yüzden günlük yaşamda devrik tümceler sıklıkla kullanılır. Örneğin, “Bugün yazılı sınav olacağız.” cümlesine eşdeğer “Yazılı sınav olacağız, bugün.” cümlesi kurulabilir. Bu tür cümleler daha şiirsel anlatıma sahiptir.

Türkçede kısa yoldan anlatım ön plandadır. Örneğin, “sobayı yak” derken “sobanın içindeki odun ve kömürleri yak” anlamındadır. Bunun dil bilgisindeki adı “ad aktarması“dır.

  • Türkçede kişi zamirleri altı tanedir. Örneğin Türkiye Türkçesinde, “ben, sen, o, biz, siz, onlar” biçimindedir. Türkçedeki önemli bir başka özellik, “siz” zamirinin kibar olarak 2. tekil kişiyi (sen) belirtmesidir.
Türkçe kelimelerde kalın ünsüzlerinin kalın ünlülerle (a, ı, o, u); ince ünsüzlerinin ince ünlülerle (e, i, ö, ü) aynı kelimede bulunmasından ortaya çıkan bir uyum vardır. (büyük ünlü uyumu).  Mesela: bozgun, kapı, kömür, gezi, güneşlik  gibi.
Bu kurala uymayanlar Türkçe kökenli değildir: kitap, televizyon, serap, müthiş  gibi.

  • Türkçede “o, ö” ünlüleri (-yor eki dışında) sadece ilk hecede bulunur: İlk hece dışında o, ö sesleri olan kelimeler yabancı asıllıdır. Buna küçük ünlü uyumu kuralı diyoruz.   Mesela: balkon, biyografi, fizyoloji, konsol, konsültasyon, monitör, otomobil, profesör, traktör gibi.

Türkçe kelimelerde gramatikal cinsiyet yoktur. Kız veya erkek olsun bahsederken "o" deriz.
Mesela İngilizcede cinsiyet belirten zamirler vardır: he, she

  • Kelime başında "el, the, der, die, das, le, la" gibi belirtme edatı bulunmaz. The book, a book gibi kullanımlar Türkçede bulunmaz. Türkçede bu görevi sıfatlar yapar.

Türkçe sondan eklemeli bir dildir.
Yapım ekleri ve çekim ekleri köklerden sonra gelir. Sıralama: kök+ yapım eki+ çekim eki şeklindedir.

  • Yeni sözcükler yapım ekleriyle türetilir. (Su+luk, güzel+lik, sev-gi)         Not: İsim köklerinden sonra "+" , fiil köklerinden sonra da "–" işareti kullanılır.

Türetme sırasında kökte değişim olmaz. Mesela: göz-lük-çü-lük
Bana ve sana kullanımları istisnadır. Bana kelimesinin kökü "ben", sana kelimesinin kökü de "sen"dir. Azeri dilinde ise "mene, sene" diye kullanılır.

  • İsim çekiminde iyelik ekleri kullanılır."Kalemim, kalemin, kalemi, kalemimiz, kaleminiz, kalemleri" örnek olarak verebiliriz.

Sayıdan sonra çokluk eki kullanılmaz.
"Beş elma" kullanımı doğrudur. "Beş elmalar" kullanımı yoktur.

  • Sıfatlar isimden önce gelir. Güzel araba: “güzel” burada sıfat görevindedir ve isimden önce kullanılmıştır.

Yardımcı fiil olarak i- (imek) kullanılır.
gülüyordu: gül-ü-yor-i-di         okusaymış: oku-sa -i -miş

  • Türkçe kelimelerde uzun ünlü bulunmaz. Şâir kelimesi Arapçadan dilimize geçmiştir.

Türkçe kelimelerde aynı ünsüzler yan yana kullanılmaz. hissetmek ,  berrak, sarraf, rakkas  gibi

  • Türkçe kelimelerde iki ünlü yan yana kullanılmaz: Şiir, saat, kooperatif  gibi. 


Türkçe bol vokalli(sesli-ünlü) bir dildir.
(a,e,ı,i,o,ö,u,ü ve ağızlarda kullanılan kapalı e örnek olarak verebiliriz.)

  • Türkçede sayı ifadesi teklik ve çokluktur.  (elma, elmalar)


Kökler genellikle tek heceden oluşur.
(gel-, git-, gül, gül-)

  • Çekim ve yapım ekleri kökten sonra kullanılır.  (Bil-gi-siz-lik-ler-i-ni)


Türkçede ince â sesi yoktur. Varsa bu, o kelimenin yabancı bir kelime olduğunu gösterir.
(hilâl, kâr, lâzım)

  • Türkçe kelimelerin sonunda b, c, d, g sesleri bulunmaz. (pedagog, yad, hac, vacib  gibi)                                                                                 “ad, sac, od, öd” gibi kelimeler istisna olup bunlar Türkçedir.

Kelimelerin başında c, ğ, l, m, n, r, v, z ünsüzleri bulunmaz. Bunlarla başlayan kelimeler yabancı dillerden dilimize yerleşmiştir: celal, levent, minare, nasip, ramazan, vakit, zaman  gibi.

  • Kelimenin başında, ortasında veya sonunda yani neresinde olursa olsun f, h, j ünsüzleri varsa bu kelimeler yabancı dillerden dilimize yerleşmiştir: fetih, sefer, şerif, hata, rahat, Allah, jeton, oje, montaj   gibi.

Türkçe kelimelerin başında iki ünsüz yan yana bulunmaz: Tren, kritik, star, skor, problem  gibi.

  • Arapçadaki "ayın" ve "hemze" sesleri, Türkçede olmadığı için bunlar söylenmez, düşürülür. Bu seslerden önce ünlü olması durumunda ünlü, uzun okunur: bazen, mana, memur, şair, tesir, yâni.  Arapçadan alınan kelimelerdeki ayın ve hemze kesme işaretiyle gösterilir. Ancak anlam karışıklığı olmayacak kelimelerde bunların kesmeyle yazılmasından -son zamanlarda vazgeçilmiştir: san’at, ma’nâ, neş’e, te’sîr ⇒ sanat, mana, neşe, tesir 

Türkçede kelime kökünde ikiden fazla ünsüz yan yana gelmez:
Mesela: elektrik, kontrol, quartz, sfenks, strateji
gibi kelimeler batı kaynaklı dillerden alınmadır.
Türkçe, "sertlik" ve "yurttaş" gibi örneklerde yan yana gelen üç ünsüzden ikisinin kelime köküne, üçüncüsünün eke ait olduğuna dikkat ediniz.


  • Hece ve kelime sonunda, aşağıdaki ünsüz çiftleri dışında ünsüz grupları bulunmaz:                                                                                             
  • -lç, -lk, -lp, -lt: ölç; ilk, kalk; alp, kulp; alt, bunalt, salt.                           
  • -nç, -nk, -nt: dinç, genç, gülünç, sevinç; denk; ant, kunt.                         
  • -rç, -rk, -rp, -rs, -rt: sürç, burç; bark, görk, Türk; sarp, serp; sars, pars,ters;art, kart, kurt, ört, yırt, yurt,yoğurt.
  • -st: ast, üst.

Aşk, arş, çift, disk, felç, film, fötr, harf, lüks, misk, modernizm, popülizm, risk, şevk, tolerans gibi kelimeler, Türkçenin bu ses özelliğine uymayan diğer dillerden alınma kelimelerdir.

  • Tabiat taklidi kelimeler (yansıma) için ses özellikleri açısından herhangi bir sınırlama yoktur. Bunlar hangi sesle başlarsa başlasın, içinde hangi ses bulunursa bulunsun Türkçe kabul edilir:                                             
  • dank, fıs fıs, fingirti, fiskos, fokurtu, hışırtı, hoppala, horultu, lak lak, lıkır lıkır, melemek, miyavlamak, oh, öf, püf, püfür püfür, rap rap, şırıl şırıl, vıdı vıdı, vızır vızır, zırıl zırıl, zonklamak.




Saat
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam14
Toplam Ziyaret108589